Samsun'da yıllardır kentsel dönüşüm bekleyen bölgedir İlkadım ilçesi.
Her belediye başkan değişimi öncesi, 'vaatlerin başında da kentsel dönüşüm gelir.'
Öyle ki;
Samsun'un bir çok bölgesi doğalgaz kullanırken, İlkadım'da bulvar üstü adeta tüplü ocak döneminden bir adım ileri gidemedi.
Zeytinlik, Anadolu, Kökçüoğlu, Hastanebaşı ve Kadıköy mahalleleri yıllardır aynı hikayeyi bilmem kaçıncı kez duydu.
Umutlandı, oldu, olacak derken, hep bir başka seçim sonrasına kaldı o 'dönüşüm' vaatleri.
2019 yerel seçimleri öncesi Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Samsun'a geldi, İlkadım'da seçim mitinglerine katıldı ve söz verdi.
'Kentsel dönüşümü başlatıyoruz' dedi.
Seçimi İYİ Parti'nin adayı kazandı.
Kentsel dönüşüm de olamadı bir türlü.
Geçtiğimiz dönem İYİ Parti İlkadım Belediye Başkanı olan Necaattin Demirtaş döneminde 'seçim öncesi vaatleri arasında yer almasına rağmen bir arpa boyu bile ilerleme olmadı.'
Tamamen unutuldu hatta.
Bir ara Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kadar durumu anlatmaya gitti ama yine olmadı.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde ise Cumhur İttifakı'nın adayı AK Partili İhsan Kurnaz, İlkadım'a kentsel dönüşüm sözü verdi.
'Olmazsa, olmazımız' dedi.
Seçimi kazandı.
Sonrasında bir araya geldiğimiz bir görüşmede, 'o sözü tutmalıyız. İlçenin ilerlemesi, gelişmesi ancak böyle mümkün' dedi.
Kararlı olduğunu görmek güzeldi.
Şimdi ise İlkadım'da 'Kentsel dönüşüm için 5 mahallede 550 daire ' için vaatler yerini somut açıklamalara bıraktı.
Yani çalışmalar başlatıldı.
Adı konuldu.
Mülk sahipleriyle görüşmeler başladı.
Kentsel dönüşüm gerçekleşirse;
O mahallelerde yaşayanlar, kentsel dönüşümden yararlanacakları gibi;
21. yüzyılın doğalgaz gibi imkanlarını da kullanabilecekler.
Odun kömür ile ısınma dertleri de bitecek, tüplü ocak dönemi de.
Daha iyi yaşam şartlarına kavuşacak.
Allah korusun olası bir depremde de, risksiz binalarda olma şansını bulacaklar.
O nedenle artık kentsel dönüşümün vaatten çıkıp, hayata geçirilmesi şarttır.
Başkan Kurnaz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve Samsun Büyükşehir Belediyesi, iş birliğiyle İlkadım’daki 5 mahallede kapsamlı bir kentsel dönüşüm çalışmasını artık ilan etti.
Dönüş yok.
Bu dönemde de gerçekleştirilecek gibi gözüküyor.
Gözler ilk hamlenin gelmesine çevrildi.
Gelişme güzel.
İlkadım'ın böyle bir gelişme göstermesinin artı etkileri de var elbette.
Mesela asayiş olaylarının azalmasına olumlu etkisi olacaktır.
Çarpık yerleşim sona ereceğinden metruk binalar yıkılacak ve özellikle 'uyuşturucuyla mücadele anlamında da' önemli aşamalar oluşacağı inancındayım.
Samsun'un suç haritasına baktığınızda, İlkadım'ın üst mahallerindeki oranın yüksek olduğu bir gerçek.
Çünkü oradaki çarpık yerleşim ve metruk binalar, suça yönelik kişiler için 'bir zemin hazırladığı gibi', polisin asayiş uygulamalarını ve kontrollerini de güçleştiriyor.
O nedenle özellikle İlkadım'da kentsel dönüşüm, hem riskli binalarda yaşayanlar için, hem de Samsun için önemlidir.
Bu arada Samsun'da, bir yandan kentsel dönüşüm için çabalarken, diğer yandan da kaçak yapılaşmaya da izin verilmemeli.
Ancak halen 'araziler üzerine gelişigüzel bina yapma alışkanlığına' son verilmedi.
Mesela;
Geçtiğimiz aylarda yıkım için gidilen Gürgendağı mevkiindeki 4 katlı binanın yıkımı jandarma gelmediğinden gerçekleşmemişti.
Dün de yine aynı binaya yıkım için gidildi.
Bu kez jandarma güvenlik tedbirlerini aldı ancak, şimdi de belediyenin yıkım ekipleri yoktu.
Bir yanda kentsel dönüşüm, riskli binaların yıkımı, diğer yandan yeni kaçak yapılaşmaya izin vermek 'nasıl bir tezattır anlamak zor.'
İlkadım Belediyesi ve Büyükşehir ile diğer ilçe belediyeleri bir konuda kararlı olmalı.
Kaçak yapılaşmaya kesinlikle izin vermemeli.
Yapı kimin olursa olsun.
AK Partilinin de olsa, ya da başka bir siyasi partiye yakın isminde, ya da hatırı sayılır kişilerin de olsa yıkılacaksa, yıkılmalı.
Hukuksa herkese aynı hukuk.
Vatandaşın kaçak yapısı yıkılıyorsa, o da yıkılmalı.
Bir örnek daha vermek gerekirse, yine geçtiğimiz ay Terme'de bir düğün salonunun bir ayda inşaat alanının sürekli yeni yapı belgesi ile büyümesi de kabul edilemez.
Bu Terme Belediyesi'ni ilgilendiren bir durum, gereğini yapmalı.
Hatta yine aynı bölgede günü birlik alanda akaryakıt istasyonunun 40 yıldır yenilenemeyen, şartlara uymayan ruhsatla çalıştırılmasına da göz yumulmamalı.
Bu da Büyükşehir Belediyesi'ni ilgilendiren bir konu.
Gereğini yapmalı.
Yine söylüyorum;
Kim olursa olsun, kimin olursa olsun;
Kişiye göre hukuk olmaz.
Kişiye göre kural, yönetmelik değişmez, değiştirilmez.
Her şeyden önce etik olmaz.
Vatandaş izliyor bunları.
Gün gelir 'sorar hesabını...'